Rahim ağzı kanseri; kadınlarda en sık görülen kanserlerden biridir. Yılda ortalama 500.000 kadında görülen ve kadınlarda en sık görülen 2. kanser türüdür. Serviks kanseri olarak da bilinir. Rahmin vajinaya bağlanan bölümü olan rahim ağzında ortaya çıkan hücresel anomaliler, CIN olarak da bilinen kanser öncüllerini meydana getirir. Bu kanser öncüllerinin erken tanısında, düzenli jinekolojik muayene esnasında yapılan testler, büyük rol oynar. Kanser öncüllerinin tespit edilmesi halinde, hücresel bozulmalar kansere dönüşmeden tedavi gerçekleştirilebilir.
Yazımızın devamında rahim ağzı kanseri ile ilgili detaylı bilgi bulabilirsiniz. Batman rahim ağzı kanseri hakkındaki tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Rahim, karnın alt kısmında, leğen kemikleri ile çevrili bir biçimde asılı duran, kadın üreme sistemine ait bir organdır. Rahmin vajinaya bağlanan, boyun şeklindeki kısmı, serviks veya rahim ağzı olarak adlandırılır. Rahim ağzında ortaya çıkan hücresel anomaliler, serviks kanserine neden olur. Kadınlarda çok yaygın olarak görülen kanser türlerinden biri olan rahim ağzı kanseri, kadınlara en sık görülen 5 kanser türünden biri olarak bilinmektedir.
Rahim ağzı kanseri, HPV olarak da bilinen “Human Papilloma Virüs” ile enfekte olunması ile gerçekleşir. HPV, 200’den fazla türü bulunan bir virüstür. Cinsel yolla bulaşan HPV’nin bazı türleri, genital siğillere neden olurken, bazı türleri de rahim ağzı kanserine neden olmaktadır. Rahim ağzı kanseri görülen vakaların %98’inde, kansere neden olan etmen HPV olarak karşımıza çıkar.
Rahim ağzı kanseri, aşı gibi önleyici uygulamalar ile engellenebilen bir kanser türüdür. Ancak, günümüzde dünya genelinde, her yıl 500.000 kadın, rahim ağzı kanserine yakalanmaktadır. Rahim ağzı kanseri vakaları, yoğunluklu olarak gelişmemiş ve az gelişmiş ülkelerde görülür. Kadınlarda en sık görüldüğü dönem 50’li yaşlardır. Ancak son yıllarda, daha genç kadınlarda da, rahim ağzı kanseri ile karşılaşılır hale gelmiştir.
Rahim ağzı kanseri vakalarının %98 gibi oldukça yüksek bir oranında, kansere neden olan faktör, Human Papilloma Virüs’tür. HPV olarak da bilinen bu virüs, cinsel yolla bulaşan ve çok fazla sayıda farklı türü bulunan bir virüstür. Bazı türleri, kadınlarda rahim ağzı kanserine yol açarken, bazı türleri genital siğillere sebebiyet vermektedir.
HPV virüs ile enfekte olma sayısı, dünya genelinde oldukça yüksektir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya genelinde tüm yetişkin bireylerin 50 yaşına kadar HPV ile enfekte olma riski, %80 civarındadır. Ancak, birçok kişide HPV ile enfekte olunmasına rağmen, hastalık gelişmez. Bağışıklık sistemi, HPV virüsü kendiliğinden yenebilir. HPV virüsün, bağışıklık sistemi tarafından bertaraf edilemediği durumlarda ise rahim ağzı kanseri ortaya çıkabilir.
Erken dönemde rahim ağzı kanseri, hastalarda herhangi bir belirti veya şikâyete yol açmayabilir. En sık görülen belirti, düzensiz vajinal kanamalardır. Genellikle lekelenme biçiminde, az miktarda kanama görülür. Ancak, bazı vakalarda kanamanın zaman zaman yoğunlaşması da olasıdır. Bu düzensiz vajinal kanamaların, cinsel ilişki esnasında ve sonrasında görülme olasılığı daha fazladır.
Bunun yanı sıra;
Batman rahim ağzı kanseri ile ilgili tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir ve Op. Dr. Emire Oğuz Orhan’dan randevu alabilirsiniz.
Rahim ağzı kanseri, erken dönemde belirti vermemesi nedeniyle, düzenli jinekolojik muayenelerin oldukça önemli olduğu bir kanser türüdür. Hastalara, rutin jinekolojik muayene esnasında, belirli aralıklarla uygulanan Pap-Smear testi ve HPV DNA testi ile erken dönem kanser öncüllerinin tespit edilmesi mümkündür.
Pap-Smear testi sonucu anormal olan hastalarda, kolposkopi ile rahmin detaylı olarak incelenmesi ve gerekli görüldüğü durumlarda doku örneği alınması işlemlerine başvurulur. Ayrıca 30 yaşından büyük hastalarda, HPV DNA testi, Pap-Smear testi ile birlikte uygulandığında, biyopsi işlemine gerek kalmadan sonuç elde etmek mümkün olabilmektedir.
Rahim ağzı kanseri tedavisinde, hem cerrahi yöntemlerden hem de radyoterapi yönteminden yararlanılır. Cerrahi yöntemde, tümör bulunan alanlar, ameliyat ile temizlenir. Daha ileri evrelerdeki hastalarda, kanser yayılımı söz konusu olduğunda, öncelikli olarak radyoterapiye başvurmak gerekebilir.
Op. Dr. Emire Oğuz Orhan Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, sağlık alanında uzmanlaşmış bir kuruluş olarak, Kadın Hastalıkları ve Doğum hizmetleriyle hastalarına çözüm odaklı ve yenilikçi bir yaklaşım sunmaktadır.
Kliniğimizde sunulan Kadın Hastalıkları ve Doğum hizmetleri, hastaların yaşam kalitesini artırmaya yönelik bütünsel bir yaklaşımı benimsemektedir. Bu kapsamda, uzman ekibimiz, hastaların fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını anlayarak, kişiye özel tedavi planları geliştirmektedir.
